Kesin Hüküm Nasıl Bozulur ?

Cevap

New member
\Kesin Hüküm Nedir?\

Kesin hüküm, bir davada verilen kararın, belirli koşullar altında, yargı sürecinin sona erdiği ve kararın artık değiştirilemeyeceği anlamına gelir. Türk Hukuk Sistemi’nde kesin hüküm, genellikle temyiz yolu kapalı olan davalarda ortaya çıkar. Bir davada verilen hüküm, eğer itiraz edilmez veya itiraz edilse dahi mahkeme tarafından reddedilirse, kesin hüküm haline gelir ve taraflar için bağlayıcı olur.

Kesin hüküm, hukukun en temel prensiplerinden biri olan "sonuçlanmış davaların tekrar görülmemesi" ilkesini yansıtır. Bu, adaletin sağlanması ve davaların bir noktada kapanarak, hukuk düzeninin istikrarının korunması amacıyla önemlidir.

\Kesin Hüküm Neden Bozulur?\

Kesin hükmün bozulması, hukuk sisteminde çok istisnai bir durumdur. Ancak belirli koşullar altında, bir mahkemenin daha önce verdiği kesin hüküm, yargılamayı yeniden açabilir. Bunun birkaç önemli nedeni vardır:

1. Yanılma (Hata) ve Kandırılma Durumu

Bir davada verilen kesin hüküm, taraflardan birinin bilinçli ya da bilinçsiz olarak doğru olmayan bilgi ve delilleri mahkemeye sunması sonucu hatalı bir karar verilmesine yol açmış olabilir. Bu gibi durumlarda, "yanılma" sebebiyle kesin hükmün bozulması talep edilebilir. Aynı şekilde, bir tarafın mahkemeyi yanıltması veya kandırması durumunda da, yargılama yeniden yapılabilir.

2. Önemli Delilin Sonradan Bulunması

Eğer davada verilen hükümde kullanılan delillerin eksik ya da hatalı olduğu ve bu eksikliğin ardından yeni bir delilin bulunması durumunda, bu delil dikkate alınarak kararın bozulması istenebilir. Bu, mahkemenin verdiği kararın adaletli ve doğru olması için önemli bir fırsat sunar.

3. Hukuki Hata

Mahkemenin, davayı değerlendirirken yanlış bir hukuki yorumda bulunması veya yanlış bir kanunu uygulaması, kesin hükmün bozulmasına neden olabilir. Örneğin, bir yasa değişikliği sonucu daha önce verilmiş bir karar geçerliliğini yitirebilir ve bu durumda eski kararın bozulması gerekebilir.

4. Taraflardan Birinin Yargılama Hakkının İhlali

Bir davada, taraflardan birinin savunma hakkı ya da doğru bir şekilde yargılanma hakkı ihlal edilirse, mahkeme, verilen kesin hükmü bozabilir. Bu, adaletin tam anlamıyla sağlanabilmesi için kritik bir unsurdur.

\Kesin Hükmün Bozulması İçin Hangi Yollar Kullanılabilir?\

Kesin hükmün bozulabilmesi için birkaç yol bulunmaktadır. Bu yollar, Türk Hukuk Sisteminde belirli kurallar ve sınırlamalarla düzenlenmiştir. İşte bu yollar:

1. Yargılamanın Yeniden Açılması (İstinaf ve Temyiz Yolları Kapalı Olduğunda)

Eğer temyiz veya istinaf gibi başvurulara imkan kalmamışsa ve kesin hüküm verilmişse, belirli koşullarda yargılamanın yeniden açılması istenebilir. Bu yol, yalnızca önemli bir hata veya eksikliği giderme amacını taşır. Mahkemenin verdiği karar, bir hata sonucu alınmışsa, yargılamanın yeniden açılması talep edilebilir.

2. Tuzaklı Durumlar (Dolandırıcılık ve Kandırılma)

Bir tarafın, dava sürecinde dolandırıcılık veya başka türlü hileli bir davranışta bulunması durumunda, bu durumun tespit edilmesi halinde, o davada verilen kesin hüküm bozulabilir. Özellikle sahte delil veya belgeler kullanılarak verilen kararların düzeltilmesi gereklidir.

3. Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru

Eğer bir taraf, kesin hüküm sonucu hak ihlali yaşadığını ve bu ihlalin giderilmediğini düşünüyorsa, Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, bireysel başvurular sonucunda verilen hükümlerin iptaline karar verebilir.

4. CMK 321’le Yargılamanın Yeniden Açılması

Ceza yargılamasında, kesinleşmiş bir karar sonrasında, CMK 321. madde çerçevesinde, yargılamanın yeniden açılmasına karar verilebilir. Özellikle ceza davalarında, bir davanın sonucunu etkileyebilecek yeni bir delil ortaya çıkarsa, bu delil doğrultusunda yargılamanın tekrar yapılması talep edilebilir.

\Kesin Hükmün Bozulması İçin Hangi Süreler Geçerlidir?\

Kesin hükmün bozulması için belirli süreler bulunmaktadır. Türk hukuk sisteminde, her işlem ve başvuru için belirli süreler önemlidir. Kesin hüküm sonrası, bozulma talebinde bulunulabilmesi için bu süreler genellikle şu şekilde özetlenebilir:

1. İstinaf ve Temyiz Sürelerinin Geçmesi

Temyiz veya istinaf gibi başvurular için belirli süreler vardır. Eğer bu süreler geçtikten sonra kesin hüküm verilmişse, bozulma talebi ancak özel durumlarda kabul edilir.

2. Yargılamanın Yeniden Açılması İçin Süre

Yargılamanın yeniden açılması için başvuru, kararın kesinleşmesinden sonra genellikle 1 yıl içinde yapılmalıdır. Ancak, bu sürenin ne zaman başlayacağı ve hangi koşullarda uzayabileceği, olayın türüne ve içeriğine göre değişebilir.

\Kesin Hüküm Bozulabilir Mi?\

Kesin hükmün bozulup bozulamayacağı, çoğu zaman ilgili dava türüne, mahkemenin kararına ve ortaya çıkan yeni durumlara bağlıdır. Genel olarak, hukukun istikrarını sağlamak adına kesin hükmün bozulması oldukça sınırlıdır ve çoğu zaman yalnızca çok özel durumlarda geçerlidir.

\Kesin Hükümün Bozulmasında Avukatın Rolü Nedir?\

Avukatlar, kesin hükmün bozulması sürecinde önemli bir rol oynar. Yargılamanın yeniden açılabilmesi için gerekli olan tüm delillerin toplanması, hukuki hataların belirlenmesi ve yasal hakların savunulması gibi işlemleri, avukatlar üstlenir. Ayrıca, sürecin doğru işleyebilmesi için başvurulacak mahkemelerin belirlenmesinde de avukatın rehberliği gereklidir.

\Kesin Hüküm Hangi Durumlarda Bozulmaz?\

Kesin hüküm, yasal haklar çerçevesinde bozulabilse de, her durumda bozulmaz. Özellikle hukuki bir hata bulunmadığı veya yeni bir delil ortaya çıkmadığı sürece, kesin hüküm geçerliliğini korur. Bu, hukukun en temel ilkelerinden biri olan "hükümlerin bağlayıcılığı" ilkesine dayanır.

\Sonuç\

Kesin hüküm, Türk hukuk sisteminde önemli bir yer tutar ve yargı sürecinin sonunda, hukuki sonuçları belirler. Ancak, bazı özel koşullar altında bu hükmün bozulması mümkündür. Hata, yanıltıcı deliller, yeni bulgular veya hukuki ihlaller gibi durumlar, yargılamanın yeniden açılmasına zemin oluşturur. Ancak, bu tür başvuruların belirli bir sürece ve yasal çerçeveye dayanması gerektiğini unutmamak önemlidir. Kesin hükmün bozulması, adaletin sağlanması adına kritik bir süreçtir, ancak sadece haklı gerekçelerle bu mümkündür.